Yurtdışı Üniversite diplomaları esasen 2 kategoriye ayrılır.
1. Tip öğrenciler ne okumak istediğini bilen ve o hedef doğrultusunda maksimum verim almayı hedefleyen öğrencilerdir. Bunlara örnek olarak direk yurtdışında elit okullara büyük başarıyla gidenler ve yukarda birinci bölümde bahsettiğim Türkiye’ de vasat bir okula yerleşecekken yurtdışında daha kaliteli Üniversiteden mezun olanlardır.
2. Kategori ise TR’de başarılı olamayıp yurtdışında kalitesiz okullardan diploma alanlardır.
Siz 1. kategoriye giriyorsanız iş bulma şansınız Türkiye’de kolay çünkü zaten diplomanız ilk 1000 deki üniversitelerden birinden ise direk denklik alıp iyi bir diplomaya sahipsiniz demektir. Bir de bir önce ki konu da örneğini verdiğim gibi Türkiye’de yabancı dil sınavlarından çok iyi puanlar alanlar bile pratikte eksik oldukları için onlara karşı dil konusunda avantajlı başlıyorsunuz. Hele bir de okuduğunuz yerde iyi şirketlerden stajınız veya deneyiminiz varsa cv’niz rakiplerinize göre çok avantajlı oluyor.
Polonya özelinde ise, Devlet veya Özel Üniversite fark etmeksizin hatta özellikle özel Üniversiteler direkt uluslararası şirketlerle işbirliği halinde olduklarından dolayı mezun olunca çok çok büyük ihtimalle dünya çapında şirkette yeriniz hazır oluyor(benim dönemimde okuyup mezun olanlar hep iş buldu. Bu şirketlerde kullanılan dil İngilizcedir ve yabancı çalışanları çoktur.(Türkçe bilmek de çoğu zaman avantajdır). Polonya’da eğer iş bulursanız çalıştığınız sürece o ülkede kalabilirsiniz ve zamanla önce süresiz oturum sonra da vatandaşlık süreci işlemeye başlar.
YAŞAM STANDARDI
Yurtdışında eğitim genel olarak Türkiye’den pahalıdır. Özellikle USD, CDR, EUR, GBP para birimlerinin kullanıldığı ülkelerde eğitim ve yaşam masraflıdır. Polonya ise Hem AB ülkesi olup hem de kendi para birimini kullandığından AB ülkeleri içinde en uygun ülkedir. Bir öğrenci için aylık gideri minimum 350 Euro’dur. 400-450 Euro aylık bütçesi olan bir öğrenci rahatlıkla sosyalleşebilir. Burada en büyük fark aslında Türkiye’de lüks olan şeylerin orada uygun olmasıdır. Bir öğrenci uygun fiyatlara restoranda puba veya gece kulübüne gidebilir. Bir birayı markette 60 cent’e pubda 1.2 Euro’ya alabilir veya bir portakallı tavuğu 3.5 Euro’ya yiyebilir, biraz para biriktirip bir Viyana’ya veya Berlin’e gidip gelebilir, bedavaya yemyeşil parklarda uzanabilir. Yani bir öğrenci normal bütçelerle Türkiye’de yapamayacağı yaşam standartlarına kavuşabilir. Maalesef (bir yandan da haklı olarak) Türkiye’ye döndüğü zaman orada sosyalleşme yeri olan tercihen 2 arkadaş gittiği kulübe burada damsız girilemeyeceğini hatırlar veya canı Uzakdoğu yemeği çekse 45 liradan başladığını far keder. Tabii bir de Schengen bölgesinde olduğunuz için uygun fiyata bütün Avrupa’yı gezip batı-doğu-kuzey ve güney Avrupa insanlarının farkını da görebileceksiniz. Uluslararası yolculuk çok normal ve basit bir şey olacak senin için. İstanbul’dan trenle Ankara’ya gider gibi Varşova’dan Prag’a gidebileceksin veya İstanbul’dan uçakla Bodrum’a gider gibi 25 Euroluk biletle Barcelona’ya gidebileceksin.
Özetle yurtdışında eğitim insanın ufkunun gelişmesi ve dünya çapında dünyaya entegrasyonu açısından imkânı olan herkesin öncelikli hedefi olmalı.
Özetle yurtdışında eğitim insanın ufkunun gelişmesi ve dünya çapında dünyaya entegrasyonu açısından bence imkânı olan herkesin öncelikli hedefi olmalı.